Fransa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve birçok kentten gelen fotoğrafçı ve ressamlar lalelerden güzel kareler çekmeye çalıştı. Hava, Toprak, Su, Muş ve Lale-3´ projesi hakkında gazetecilere açıklamalarda bulunan Muş Fotoğraf Sanatı Derneği Sezgin Yalçıner şunları paylaştı: “Bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz “Hava, Toprak, Su, Muş ve Lale-3´ projemizin üçüncü ayağındayız. Bugün ikinci günündeyiz. Çok saygı değer hocalarımız var. Onlarla beraber Muş Lalesi´ni ve Muş´un tanıtımına önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum bu bağlamda bu yıl projemizin üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Projemizin sponsorluğunu Gruop Recif Solar Firması yapmakta. Bu bağlamda Muş Lalelerinin fotoğraflamak için Berce tarım arazisindeyiz. Projemize Fransa´dan bir arkadaşımız, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti´nden (KKTC) bir arkadaşımız, İstanbul´dan, Ankara´dan, İzmir´den ve Manisa´dan gelen fotoğraf sanatçısı ve ressam arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımız Muş Lalesi´ni ilk defa görüyorlar Proje kapsamında Muş´a gelen sanatçılarımız ve ressamlarımız, her yıl çok kısıtlı bir zamanda görülen ve yok olan Muş Lalesi üzerine yoğunlaştılar. Değişik ülke ve Türkiye´nin farklı bölgelerinden gelen fotoğraf sanatçılarla birlikte bir hafta boyunca Muş ve Muş Lalesini fotoğraflayacağız. Muş Lalesi´nin fotoğrafını çektirdikten sonra çektiklerimiz fotoğrafların sergisini yapacağız. Bu sergiden sonra geçen sene ve önceki yıllarda olduğu gibi İstanbul, Ankara ve değişik illerde de Muş Lalesi´nin fotoğraflarını sergileyeceğiz. Öte yandan bu yıl Amerika ve Almanya da bir sergimiz olacak.”
“Lalemize Sahip Çıkmalıyız”
Fotoğrafçı Levent Yavuz, Muş´un önemli doğal güzelliklere sahip olduğunu belirterek, “Esas mesleğim fotoğrafçılık değil, amatör olarak fotoğraf çekiyorum. Yurdumuzun birçok köşesine gittim, davetlerle, fotoğraf sanatı dernekleriyle ama ilk defa lalenin fotoğrafını çekmeye geldim buraya. Lalenin esas yerinin burası değil Manisa olduğunu düşünüyordum, Manisa´da da yaşıyorum çünkü. Buraya geldiğim zaman Manisa Lalesi´nin yanında Muş Lalesi´nin gerçek manada bildiğimiz doğal lale olduğunu gördüm şaşırdım. Doğasıyla, ovasıyla çok güzel günler geçiriyoruz burada. Muş Fotoğraf Sanatı Derneği´nin, Muş´u tanıtımı adına düzenlediği bu etkinlikte olmaktan çok mutluluk duyuyorum. Sadece Muş´u lale ile tanıtmak yeterli değil, sadece lale bir ilgi alanı olmayabilir. Benim gibi insan, mekan, coğrafya fotoğrafı çeken fotoğrafçılarda bu yeterli olmayabilir. Onun için Muş´un tanıtımı maksadıyla buna bir şeyler daha katmak gerekir. İllaki bu coğrafyada medeniyet var, bu medeniyetin içinden bir şeyler daha çıkarmak gerekir. Sadece lale değil, lalemize sahip çıkmalıyız, lale bir sembol olabilir Muş´un ama daha başka özellikleri ortaya çıkaracak Muş´un tanıtımıyla ilgili atraksiyonlar yapmak gerekir diye düşünüyorum” diye konuştu.
“Ünlü Olduğunu Bilmiyordum”
K.K.T.C´den projeye katıldığını aktaran Buket Özatay ise lalelerin doğal yetişmesinden dolayı önemli olduğuna dikkat çekerek, şunları ifade etti: “Kıbrıs´tan geliyorum, ilk kez Doğu Anadolu Bölgesindeyim dolayısıyla ilk kez Muş´a geliyorum. Burada Türkiye´nin değişik bölgelerinden gelen fotoğraf sanatçıları dostlarımızla birlikte olmak, burada doğal ortamda laleyi çekmek gerçekten çok güzel bir duygu. En güzeli ise aslında burada doğal ortamında lalelerle olmak. Ben doğa fotoğrafçısı değilim, makro fotoğraf çekmiyorum ama yinede çok mutlu oldum bugün. Değişik bir heyecan, değişik bir duygu, umarım buradaki doğal ortamında olan laleler Muş´ta korunur. Muş´un laleleriyle ünlü olduğunu bilmiyordum. Buraya davet alınca internetten biraz araştırma yaptığımda gördüm ki Muş Laleleri gerçekten de doğal ortamda yetişen bir lale. Umarım bu laleler korunur.”
Muş Ovası Gazetesi